Ceza Avukatı İstanbul ve Ağır Ceza Avukatı İstanbul ilinde, ceza hukukunu ilgilen dava dosyalarına ağırlıklı olarak bakan avukatlık mesleği mensubu kişidir. Avukatlık mesleği, Türk Hukuk Sistemi içinde resmi bir branşlaşma içermez. Avukatlar, hukukun geniş bir yelpazesindeki işlemlerde, uyuşmazlıklarda ve davalarda danışmanlık ve vekillik hizmeti sunarlar. Ancak, özellikle ceza hukukundan kaynaklanan davalarla ilgilenen ve bu alanda uzmanlaşan avukatlar, dijital platformlarda ve toplumda genellikle “ceza avukatı” veya “ağır ceza avukatı” olarak bilinirler. Bu nedenle, bu makalede de “ceza avukatı” ve “ağır ceza avukatı” terimleri kullanılmaktadır.
Ceza hukuku avukatları, ceza yargılamalarında şüpheli ve sanık müdafii olarak görev yaparak mağdur konumunda bulunan kişilere hukuki destek sağlar. Ceza avukatları, temsil ettikleri kişinin yasal haklarını koruyarak ceza yargılamasının sağlıklı bir şekilde işlemesine yardımcı olur. Zira ceza davalarında uygulanan ağır ceza yaptırımları nedeniyle, en iyi ceza avukatı tarafından temsil edilmek, adil bir sonuç elde etmek açısından önemlidir.
Ağır ceza avukatı, mevzuatta resmi bir tanımı olmayan ancak halk arasında yaygın olarak kullanılan bir terimdir. Ceza hukuku avukatları, Ceza Hukuku’na özel bir uzmanlıkla sahip olup ağır ceza mahkemelerinde sanık müdafii olarak görev alırlar. Hukuk terminolojisinde yer bulan bu terimler, resmi bir düzenleme olmamasına rağmen halk tarafından sıkça kullanıldığından literatürde yer almıştır.
Ceza mahkemesi avukatı, ceza hukukundan kaynaklanan davalarla ilgilenmekle birlikte, genel olarak hukukun çeşitli alanlarındaki davalara bakma yetkisine sahiptir. Ancak, ceza avukatları ceza hukuku alanındaki uzmanlığı nedeniyle özellikle bu alanda hukuki yardım sunar. Bazı örnekler arasında vergi kaçakçılığı, cinsel taciz, uyuşturucu suçları ve hırsızlık gibi davalar bulunmaktadır.
Ceza avukatlarının baktığı davalar arasında şunlar yer alabilir:
Ağır ceza avukatları ise cezası itibariyle daha ağır olan suçların davalarıyla ilgilenir. Ağır ceza davaları aşağıdaki gibidir.
Bu davalar genellikle ağır ceza mahkemelerinde görülür ve ağır ceza avukatları tarafından takip edilir. Ağır ceza davaları, müebbet hapis cezasını, 10 yıldan fazla hapis cezasını veya ağır suçları içerir. Ağır ceza mahkemeleri, yüksek yaptırımları gerektiren suçlarla ilgili davaları ele alır ve ağır ceza avukatları bu tür davalarda uzmanlaşmışlardır.
Ceza hukuku avukatı, kamu hukuku kapsamında yer alan ceza hukukuna özel bir uzmanlık sahibidir. Ceza hukukunun düzenleme alanına giren tüm hukuki işlemler, uyuşmazlıklar ve davalar konusunda, hukuki temsil ve danışmanlık hizmeti sunarak mesleğini icra eder. Ceza davaları, karmaşık hukuki süreçleri içerdiği için, bu alanda uzmanlaşmış bir ceza hukuku avukatından destek almak en doğru yaklaşım olacaktır.
Ceza muhakemesinde, sanık müdafii ve mağdur/katılan vekili, adaletin sağlanması adına önemli roller üstlenirler. Sanık müdafii, şüpheli veya sanığın menfaatlerini korurken, mağdur/katılan vekili ise suçtan zarar görenin temsilcisi olarak görev yapar.
Sanık müdafii, ceza muhakemesinde şüpheli veya sanığın menfaatlerini koruma görevini üstlenir. Kamusal bir organ olarak savunma faaliyetine katılarak maddi gerçeğin en doğru şekilde ortaya çıkmasına hizmet eder. Seçilmiş, atanmış veya zorunlu müdafilik şeklinde görev alabilir. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ve AİHS’nin adil yargılanma hakkını düzenleyen maddelerine göre, şüpheli veya sanık, kendi savunmasını yapma veya seçeceği avukatın yardımını alma hakkına sahiptir.
Müdafiden yararlanma hakkı, müdafi ile şüpheli/sanık arasında güven ilişkisi kurulmasıyla anlam kazanır. Müdafii, müdafi ile görüşme, ifade verme sırasında müdafiyi yanında bulundurma ve hukuki yardımdan yararlanma haklarını içerir. CMK’nın 149. Maddesine göre, şüpheli/sanık, tüm ceza muhakemesi süreci boyunca müdafiden yararlanma hakkına sahiptir.
Ceza muhakemesinde vekil olarak görev yapan mağdur/katılan vekili, suçtan zarar gören veya malen sorumlu olan kişiyi temsil eder. Sanık aleyhine dava sürecine katılarak suçtan zarar görenin haklarını savunur. Vekillik, seçilmiş, atanmış veya zorunlu vekillik şeklinde gerçekleşebilir.
Mağdur ve şikayetçinin soruşturma ve kovuşturma evrelerinde belirli hakları vardır. Bu haklar arasında delillerin toplanmasını isteme, soruşturmanın gizliliğini bozmadan belge örneği isteme, vekili aracılığıyla soruşturma belgelerini inceleme, kamu davasına katılma ve davayı sonuçlandıran kararlara itiraz etme hakları bulunmaktadır. Bu haklar, 5271 sayılı CMK’nın ilgili maddeleri çerçevesinde düzenlenmiştir.
İstanbul’da ceza avukatı arayışında olan kişiler tarafından tercih edilen ofisimiz ceza hukuku alanındaki dava yoğunluğuyla dikkat çeker. Zira ceza yargılamalarında hürriyeti tehdit eden ağır yaptırımların bulunması, uzman bir ceza avukatının rehberliğini önemli kılar. Bu nedenle, İstanbul’un en iyi ceza avukatı arayışında olanlar için ceza avukatı müvekkillerinin çıkarlarına odaklanan sağlam bir hukuki destek sunar.
Av. Bilal BEGENİLMİŞ, hukuki danışmanlık ve müdafilik hizmetleriyle mahkeme süreçlerinde etkin bir şekilde danışanlarını temsil eder. Çalışmalarını müvekkilinin menfaatleri doğrultusunda şekillendirirken, hukuki, maddi ve zaman açısından kayıp yaşanmamasına özen gösterir.
Ağır ceza avukatı ise ceza avukatının aksine sadece ağır ceza davalarına bakan avukattır. Ceza davaları Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemelerinde görülür. Ağır ceza avukatı işte belirtilen davalardan sadece Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına giren davalara bakan avukattır.
Basitçe tanımlamak gerekirse, Ağır Ceza Mahkemeleri cezası ve niteliği ağır olan davalara bakan mahkemedir. Tek tek saymak gerekirse Ağır Ceza Mahkemeleri; kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m. 250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m. 204/2), nitelikli dolandırıcılık (m. 158), hileli iflas (m. 161), cinsel saldırı, kasten öldürme, Taksirle birden fazla kişiyi öldürme, çocukların cinsel istismarı, soykırım, işkence, örgütlü suçlar gibi suçlarda ile ağırlaştırılmış müebbet hapis! Müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla görevlidir.
Yani üstte sayılan suç tipleri veya suç tipinden bağımsız 10 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlar Ağır Ceza Mahkemelerinde görülür. Bu davaları da ağır ceza avukatı yürütür. Ağır ceza mahkemesinde görülen suç tiplerinin daha ciddi olması ve yürütülecek kovuşturma sonrası verilecek! Cezaların alt ve üst sınırlarının bir hayli yüksek olmasından dolayıdır. Bu sebeple ağır ceza mahkemeleri bir başkan, 2 üye olmak üzere üç hakimlidir. Ağır ceza avukatı İstanbul ilindeki davalarda savunma hakkınızı korumanızı sağlayarak yargılama aşamasında hayati öneme sahiptir.
Ağır ceza avukatı fiyatları, avukatın bilgisine ve tecrübesine göre değişiklik göstermektedir. Bu konuda Avukatlık Tavsiye Ücret Tarifesi altında olmamak şartıyla taraflar arasında özgürce kararlaştırabilirler. Burada avukatın harcayacağı emek ve işinde başarısı önem taşımaktadır. Yine suçun tipine ve hangi tarafı olduğunuzda önemlidir.
Örneğin, hakaret davasında sanık müdafisi olmak ile örgüt suçlarında sanık müdafisi olmak arasında büyük fark vardır. Çünkü ilki basit ve kısa sürecek bir davayken, örgüt dosyası karışık ve uzun soluklu bir davadır. Bu nedenle ücretleri farklı olacaktır. Yani öldürme dosyasından bir avukat 20 bin tl talep ederken başka bir avukat 500 bin TL talep edebilir. Bu konuda anlaşma taraflar arasında tamamen serbesttirler.
Ceza hukuku avukatının mesleki bilgi ve tecrübesi bu noktada çok önemlidir. Daha önce benzer şekilde dava yürütmesi, alanındaki ulusal ve uluslararası yazıları, yerel ve ulusal düzeyde önemli davalarda görev alması ağır ceza avukatı fiyatlarını etkileyen faktörlerdir. Bu kriterler ışığında taraflar ücreti karşılıklı anlaşarak kararlaştırır. Ceza davaları niteliği itibariyle zor ve karışık davalardır. Aynı şekilde süreç sonunda alınacak ceza hürriyetinizi bağlayıcı niteliktedir. Bu sebeple ceza avukatı ile yürütülmesi kişilerin menfaatinedir.
Ceza hukukundan kaynaklanan davalar, geniş bir yelpazede çeşitlilik gösterir ve bu durum, işlenen suçun niteliği ve failin koşullarına bağlı olarak farklı mahkemelerin görev almasını gerektirir. Bu nedenle, ceza avukatlarının faaliyet gösterdiği mahkemeler de çeşitlilik arz eder. İstanbul ceza avukatları genellikle şu mahkemelerde görev alır:
Bu iki temel mahkemenin yanı sıra, ceza avukatları bazı özel mahkemelerde de görev alabilir. Bu özel mahkemeler, suçun niteliği ve failine göre oluşan mahkemeler arasında şunları içerir:
En iyi ceza avukatları, bu mahkemelerde hukuki yardım sağladıkları kişinin haklarını etkili bir şekilde savunarak ilgili hukuki süreçte müdafaa görevini üstlenirler.
Ceza davaları, kanun koyucu tarafından belirlenen bir süre sınırlamasına tabi olmadığından, yargılanan sanıkların sayısı, davayı etkileyen faktörler, suçun türü ve niteliği, delil ve tanık durumu, mahkemenin iş yükü ve kanun yollarının işletilip işletilmediği gibi bir dizi parametreye bağlı olarak farklı zaman dilimlerinde sonuçlanır. Genel olarak, soruşturma, kovuşturma ve kanun yollarının bir araya geldiği süreçler göz önüne alındığında, ceza davaları genellikle bir ila dört yıl arasında bir zaman alır. Ancak, en iyi ceza avukatının rehberliğinde yürütülen bir yargılama süreci, fuzuli zaman kayıplarını önleyerek bu süreyi kısaltabilir.
Ceza davası temel ilkelerinden biri, insan haklarının her aşamada korunmasını amaçlar. Bu ilke, şüpheli, sanık ve diğer tüm katılımcıların temel haklarını, adil bir yargılanma süreci içinde güvence altına alır.
Ceza davası, hukuk devleti ilkesine uygun olarak yürütülmelidir. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğünü ve herkesin hukuka uygun bir şekilde işlemesini esas alır.
İşkence ve kötü muamele yasağı, ceza davası sürecinde şüpheli ve sanıkların fiziksel ve psikolojik bütünlüklerini korumayı amaçlar.
Adil yargılanma hakkı, herkesin hakkaniyete uygun, açık ve tarafsız bir mahkeme önünde yargılanma hakkını temsil eder.
Ceza davası sürecinde herkesin mahkemeye erişim hakkı bulunmalıdır. Bu ilke, hukuki çatışmaların adil bir şekilde çözülmesini sağlar.
Ceza davası, taraflar arasında silahların eşit olduğu bir platformda yürütülmelidir. Bu, tüm katılımcıların eşit şartlarda savunma haklarını kullanmalarını garanti eder.
Delillerin toplanması sürecinde hukuka uygunluk esastır. Yasalara aykırı elde edilen delillerin kullanımı kabul edilemez.
Mahkemeler, verdikleri kararları açıklamak zorundadır. Gerekçeli kararlar, adil ve şeffaf bir yargılama sürecinin bir parçasıdır.
Şüpheli veya sanık, davanın dosyasına erişim hakkına sahiptir. Bu, müdafii veya şüphelinin savunmasını etkili bir şekilde hazırlamasına olanak tanır.
Ceza davası sürecinde delillerin adil bir şekilde toplanması ve tarafsız bir şekilde değerlendirilmesi temel bir ilkedir.
Herkes, suçlu olduğuna dair mahkeme kararı çıkana kadar masum kabul edilmelidir. Bu, masumiyet karinesinin bir yansımasıdır.
Ceza davası, yargılama sürecine başlamadan önce bir dava veya suç isnadı olmadan yürütülemez.
İspata ilişkin ilkelere göre, suç isnadı yapan tarafın, suçlamalarını kanıtlamakla yükümlü olduğu kabul edilir.
Mahkemeler, dava dosyasındaki eksiklikleri tamamlamak ve hukuka uygunluğu sağlamak amacıyla resen araştırma yapabilir.
Ceza davası sürecinde taraflar arasında çekişmeli bir yargılama yapılmalıdır. Bu, adil bir sonuca ulaşılmasını sağlar.
Şüpheden sanık yararlanır ilkesi, yargılamada şüpheli veya sanığın lehine olan durumların değerlendirilmesini temsil eder.
Bir suçtan dolayı bir kişi, bir defadan fazla yargılanamaz. Bu ilke, çifte cezalandırma ve haksız yere tekrar yargılanma durumlarını önler.
Ağır ceza davalarının süresini belirleyen bir dizi önemli faktör bulunmaktadır. Mahkemenin iş yükü, olayın özel koşulları, delillerin incelenme süreci ve sanıkların durumu gibi etkenler, doğrudan davaya özgü bir zaman çerçevesini oluşturur. Bu tür davalarda süreç, olayın karmaşıklığına ve mahkeme sürecinin detaylarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ağır ceza davalarının genel olarak bir ila üç yıl arasında tamamlanması beklenir, ancak bu süreçteki her aşama dikkatlice değerlendirilmelidir.
Asliye ceza avukatı, ceza yargılamasının temel mahkemelerinden biri olan asliye ceza mahkemesinin yetki alanına giren dava ve işlerde müvekkilini temsil eden ve hukuki danışmanlık hizmeti sunan uzman bir hukuk profesyonelidir. Bu bağlamda, asliye ceza avukatının rolü ve görevleri, asliye ceza mahkemesinin genel görevleriyle paraleldir. Asliye ceza mahkemesi, ağır ceza mahkemeleri, çocuk mahkemeleri, çocuk ağır ceza mahkemeleri, fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri gibi mahkemelerle birlikte ceza yargılamalarını yürüten ve görev alanlarını belirleyen bir yapıya sahiptir.
Asliye ceza mahkemesinin görevi, on yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren dava ve işleri ele almaktır. Bu kapsamda, asliye ceza avukatı da müvekkilini temsil ederek bu tür davalarda hukuki destek sağlar. Ağır ceza mahkemelerinin yetki alanına giren dava ve işler ise on yıldan fazla hapis cezasını gerektiren durumları içerir. Mahkemeler arasındaki görev dağılımı, suçun işlenme şekli ve ceza miktarı temel alınarak belirlenir.
Asliye ceza avukatının hukuki destek sağladığı işler, genellikle on yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarla ilgili olup, bu suçlar asliye ceza mahkemesinin görev alanına girmektedir. Asliye ceza mahkemeleri, genel olarak suçun ceza miktarına ve türüne göre yetkilendirilmişlerdir. Asliye ceza avukatı, bu mahkemelerde müvekkilini etkili bir şekilde temsil eder ve hukuki sürecin sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlar.
Özellikle tutuklama ve adli kontrol kararlarına yönelik itirazların incelenmesi, asliye ceza mahkemesi hakimine aittir. Bu nedenle, asliye ceza avukatı müvekkilini bu süreçlerde etkili bir şekilde temsil eder ve gerekli hukuki adımları atar. Asliye ceza avukatının uzmanlığı, bu mahkemelerde yürütülen ceza yargılamalarında müvekkilin haklarını koruma ve en iyi sonucu elde etme konusunda önemli bir avantaj sağlar.
İstanbul ceza avukatı, kendisine verilen görevin karmaşıklığı, süreç boyunca harcayacağı emek, dosyanın detaylarına bağlı olarak bir ücret belirler. Ceza avukatı değerlendirmelerini somut olayın özellikleri ve İstanbul Barosu tarafından belirlenen asgari ücret tarifesi doğrultusunda yapar. Bu asgari ücret tarifesi, bir ceza avukatının ücretlendirme tabanını oluşturur ve bu taban altında fiyatlandırma uygulanamaz.
Ceza avukatları, yeni başlayan bir avukat ya da deneyimli bir “en iyi ceza avukatı” olsun, öncelikle işin boyutunu, karmaşıklığını ve sürecin gereksinimlerini göz önüne alarak ücret belirler. Bu nedenle, somut olayın detayları değerlendirilmeden önce avukatlık ücreti hakkında konuşmak genellikle doğru olmayabilir ve çoğu zaman yanıltıcı olabilir. Ceza yargılamasında taraf olan kişi, etkili bir ceza avukatıyla iletişim kurmalı ve süreci detaylı ve şeffaf bir şekilde açıklamalıdır. Aksi takdirde, avukatın belirleyeceği ücreti anlamak zor olabilir. Ancak genel bir fikir edinmek için, İstanbul Barosu tarafından yayınlanan tavsiye niteliğindeki ücret tarifesine göz atmalısınız.
Ücret Politikası:
İş Yükü ve Profesyonellik:
Referanslar ve Deneyim:
İletişim ve İş Birliği:
Uzmanlık ve Deneyim:
Hukuki Hizmet Kapsamı:
Ceza hukuku avukatı seçiminde bu ölçütler göz önünde bulundurularak titiz bir değerlendirme yapmak, müvekkilin davanın her aşamasında güvenilir bir destek almasını sağlar.
Zorunlu müdafi; şüpheli veya sanığın kendisini temsil edecek, hukuki yardımda bulunacak bir avukatın atanmasını talep etmesi ya da kanunda öngörülen suçlar veya koşullar altında görevlendirilen avukatı tanımlar.
Türk Ceza Kanunu’nun 150. Maddesine göre; Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Eğer şüpheli veya sanık, müdafi seçme yeteneğinde olmadığını beyan ederse, istemi üzerine bir müdafi görevlendirilir. Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.
Ayrıca, beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada, Türk Ceza Kanunu’na göre kişinin istememesine rağmen müdafi görevlendirilecektir. Zorunlu müdafiliğe ilişkin diğer detaylar Türkiye Barolar Birliği’nin görüşüne dayalı olarak düzenlenecek yönetmelikle belirlenecektir.
CMK’nın 150/3. Maddesine göre; müdafisi bulunmayan şüpheli veya sanığa talebi olup olmadığına bakılmaksızın, alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı yapılan soruşturma veya kovuşturmada bir müdafi görevlendirilmek zorundadır.
Davanın durumuna bağlı şekilde tanıkların ve sanıkların ayrıca delillerine göre farklılık göstermekle beraber bu davalar genel olarak dört ya da beş celse sürmektedir. Asliye ceza mahkemesi, yargılama içinde bulunan mahkemelerden biridir.
Davada tuttuğunuz özel avukatın ücreti size aittir. Bu durum sizinle avukatınız arasındaki özel borç ilişkisidir ancak her davada mahkeme davası kabul edilen avukat lehine mahkeme vekalet ücretini takdir eder ve bu ücreti davayı kaybeden taraf, kazanan tarafa öder.
Kanunda yer alan ilk derece ceza yargılaması baz alındığında en ağır suçların yargılaması ağır ceza mahkemesi tarafından yapılmaktadır. Bu mahkemelerin gördüğü davalarda 10 yıldan fazla yaptırım ön görülen suçların yargılaması yapılır.